Meditasyon Nedir?

लोकाः समस्ताः सुखिनोभवंतु ॥ ॐ शान्तिः शान्तिः शान्तिः |

May all beings everywhere be happy and free, and may the thoughts, words, and actions of my own life contribute in some way to that happiness and to that freedom for all. Her yerdeki tüm varlıklar mutlu ve özgür olsun ve kendi hayatımın düşünceleri, sözleri ve eylemleri bu mutluluğa ve herkes için bu özgürlüğe bir şekilde katkıda bulunabilir.

Meditasyon günümüzde sıkça duyulan bir kelime olsa da az sayıda insan gerçekten ne demek olduğunu biliyor ve çok daha az sayıda kişi ise uyguluyor. Diğer sübjektif deneyimlerde olduğu gibi, meditasyon deneyimini de kelimelerle anlatmak zordur. Sadece deneyimleyen kişinin zihninde bir his bırakır. Meditasyon deneyimi yaşayan bir kişiye bunu anlatmasını isteseniz gerçekten kelimeler bu deneyimi ya basite indirgemekle kalır ya da dinleyen kişinin zihnindeki kavramlarla sınırlı olmak koşuluyla, dinleyenin kendi zihnine göre bir tasvir çıkar ortaya. Meditasyon yapmak için bir sürü yöntem açıklanabilir ve başlamak isteyenlere yönlendirme verilebilir; ancak bir kere başlayan ve meditasyonu deneyimleyen asla onun meyvesinin ne olduğunu tam olarak tarif edemez.

Meditasyonun ne anlama geldiğini herkes kendi deneyimi ile bulmalıdır. Deneyim gerçektir fakat tarifi çok kişiseldir. Meditasyonun ne olduğunu açıklamaya biraz modern bilimin zihni nasıl kategorize ettiğinden bahsederek başlayabiliriz. Bilinçaltı kabaca üç gruba ayrılabilir; alt zihin, orta zihin ve üst zihin. Alt zihin solunum ve dolaşım gibi vücudun çeşitli aktivitelerinin koordinasyonu ile ilgilenir. Bu bölüm içgüdüsel dürtülere neden olan zihin alanıdır ve kompleksler, fobiler, korkular ve takıntıların tezahür ettiği kısımdır. Orta zihin, uyanıkken kullandığımız verilerle ilgilenen kısımdır. Zihnin bu kısmı, gelen verilere göre analiz eder, karşılaştırma yapar ve sonuçlar çıkarır. Burası zihnin cevapları bulan kısımdır. Örneğin çoğumuzun o an cevaplayamadığı için zihnine takılan sorular vardır, bir zaman geçer ve cevap kendiliğinden bilinç yüzüne çıkar. Siz farkında olmadan problem çözme işlemini orta zihin yapar. Bu kısım rasyonel ve entelektüel düşünme alanıdır.

Yüksek zihin ise süper bilinç alanıdır. Sezgi, ilham, mutluluk ve aşkın deneyimlerin kaynağıdır. Dahiler bir anda beliren yaratıcı aydınlanmaları bu bölgeden alırlar. Bu kısım daha derin bilgilerin kaynağıdır. Bizler uyanık olduğumuz saatler içerisinde bilince yansıyan olayların sadece bir kısmının farkında oluruz ve bunlar genellikle orta zihinde gerçekleşen aktivitelerdir. Örneğin bu kelimeleri okuyup anlamanızdan sorumlu olan kısım orta zihindir.

Ayurveda

Zihnin diğer bir parçası Carl Jung’un bilimsel kabulünde büyük rol oynadığı kolektif bilinç altıdır. Zihnin bu bölümünde evrimsel geçmişimizin faaliyetlerinin kayıtları vardır; atlarımızın ve arketiplerimizin faaliyetlerinin kayıtlarını içerir. Bizi diğer tüm insanlara bağlayan bu kısımdır çünkü ortak geçmişimizin detaylı planı bu alanda yar alır.

Zihnin tüm bu farklı bölümlerinin arkasında benlik ya da varoluşun özü bulunur. Biz farkında olmasak ta yaptığımız here şeye ışık tutan benliktir. Çoğumuz varlığımızın merkezinin ego olduğunu varsayar fakat ego zihnin herhangi başka parçalarından biridir sadece. Egoyu dahi aydınlatan benliktir.

Peki meditasyon yaptığımızda ne olur? Meditasyon yaptığımızda bilincimizi zihnin farklı kısımlarında gezdirebiliriz. Normalde bilincimiz orta zihnin yüzeysel aktiviteleri veya bilinçaltının rasyonel kısmı ile kısıtlanmıştır. Meditasyon sayesinde düşünselleştirme (aşırı akıl yürütme) sürecinden uzaklaşmış oluruz.

Meditasyona yeni başlayanlar için zihin perdesinde garip imgelerin belirmesi veya daha önce varlığını fark etmedikleri kökleşmiş derin komplekslerin ortaya çıkması olağan bir deneyimdir. Daha önceden sahip olduğunuzu fark etmediğiniz korkular meditasyon ile ortaya çıkabilir. Bunun sebebi meditasyon ile beraber bilincin, kompleks ve korkularımızla ilgili olan, alt zihne geçiş yapmasıdır. Daha önceden sadece bu korkuların sonuçlarının farkında olan bilinç, depresyon, nefret, öfke gibi, artık bunların esas sebebi olan komplekslerimiz ve korkularımıza ışık tutmaya başlar. Köklü komplekslerimiz ile yüzleştiğimizde onları ortadan kaldırmakta mümkün hale gelir ve hayatımıza yavaşça mutluluk girmeye başlar. Bu hem büyük bir cesaret hem de büyük bir sabır gerektirir. Kişi bir anda kendini derin meditasyon halinde bulmayacaktır; zihnin sakinleşmesi ve gizli odalarının kapılarını açmak bir yana dursun, bu odaların size yerlerini göstermesi hatta onların varlıklarının farkına varmanız ciddi bir çalışma ve özveri gerektirir. Meditasyonun en güzel yanı, düzenli yapıldığında size bir süre sonra meditasyon halinde olmasanız bile uyanıklık veya uyku halinde çeşitli fısıltılar, imgeler veya birden gelen fikirler aracılığıyla aniden gelen cevaplar sunmasıdır. Bir kez bilincin farklı kısımlarında gezmeye başladığınızda artık Pandora’nın kutusu açılmıştır.

Alt zihnimizde olan zorlayıcı korkuların çoğunu ortadan kaldırmadan daha yüksek meditasyon evrelerine ulaşmak zordur. Bazen zihnimizdeki kompleksler o kadar zorlayıcıdır ki, neredeyse otomatik olarak bilincin dikkatini üzerlerine çektikleri için derin meditasyon evrelerine girmek mümkün değildir. Bilincin gidebileceği birçok başka alan olsa da mıknatısın demire çekilmesi gibi, o da alt zihnin aktivitelerine çekilir. Bilinç adeta korkularımız, fobilerimiz ve endişelerimizin üzerine gitmekten sapkın bir zevk alır.


Meditasyonun daha yüksek aşamalarında bilinç üst zihne, yani süper farkındalık (bilinç-üstü) alanına geçiş yapar. Bilinç rasyonel düşüncenin üzerine çıkar ve bizler gerçekliğe daha yaklaşmış oluruz. Meditasyon yapan kişi ilham ve aydınlanmanın olduğu bir boyuta yükselir. Daha derin gerçek ve olgularını keşfetmeye başlar. Kişi, şimdiye kadar sadece hayal gücünde canlandırdığı ve imkansız gibi görünen, yeni yaşam alanlarına, varlığın yeni boyutlarına ve öz-benliğine geçiş yapar.

Meditasyonun zirvesi kişinin kendini gerçekleştirmesidir. Bu ancak üst zihnin ötesine geçildiğinde mümkün olur. Bilinç zihni keşfetmeyi bırakır ve var oluşun özüyle, benlikle özdeşleşir. Bu noktada zihin saf farkındalık halini alır. Bir kişi kendini gerçekleştirmeyi başardığında bu kendi merkeziyle, özüyle temas ettiği anlamına gelir ve artık varlığına ve hayata egonun bakış açısı ile değil, benliğin bakış açısıyla bakmaya başlar. Kişi varlığının özünden hareket etmeye başladığında, beden ve zihin nereyse farklı birimler olarak hareket etmeye başlar. Artık beden ve zihin kişi değildir; onlar sadece gerçek benliğinin tezahürüdür. Meditasyonun amacı zihnin farklı bölümlerini keşfetmek ve nihayetinde zihni tamamen aşmak olarak görülebilir.